Catherine McCormack ünlü alıntılar

son güncelleme : 5 Eylül 2024

other language: spanish | czech | german | french | italian | slovak | turkish | ukrainian | dutch | russian | portuguese

Catherine McCormack
  • Pazar akşamları genellikle hafta sonunun daha başlamadan bittiğini hisseder.

  • Tüm bu zamanı film setlerinde geçirmenin en güzel yanı, yönetmenleri ve nasıl çalıştıklarını izleyebilmem. Artık benim de yapmak istediğim şeyin bu olduğunu biliyorum: hikayeleri görsel olarak anlatmak. Ama kesinlikle benim görmek istediğim, başka hiç kimsenin görmediği.

  • Komik, 14, sekiz, 16 yaşlarında, her neyse, sanki dünmüş gibi konuşan arkadaşları dinliyorum. Ben, ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok. Korkarım hepsi bulanık.

  • İngiltere, dünyanın en kötü filmlerinden bazılarını üretiyor. Film endüstrimiz Amerika'nın bir parçası olmak için çaresiz ve biz sadece oradaki kötü filmlerin sarkık taklitlerini yayıyoruz.

  • Bazen kıyafet almak için alışverişe giderim, ama her şeyi gerçek bir angarya buluyorum.

  • Kendi cihazlarıma bırakılırsam, hayatımın her günü öğlen kalkardım.

  • Radyo 4'ü dinliyorum ve ipod'u shuffle'a koyuyorum. Taşların rastlantısallığını seviyorum, sonra Nina Simone, Nick Drake veya Bob Dylan'dan bir şeyler.

  • Çok sıkıcı bir hayat sürüyorum.

  • Keşfetmek istediğim o kadar çok konu var ki, gündeme getirmek ve geliştirmek istediğim o kadar çok soru var ki, umarım tam da bunu yapacağım.

  • Kadınları hiç anlamayan erkek yönetmenlerle çalıştım. Bir şey değil. Onların bilgisizliğinden şaşkına döndüm.

  • Hiçbir şey yapmadan oturamam. Eğer çalışmıyorsam, oldukça yalıtkan olma alışkanlığım var.

  • Oyuncular, yönetmenin veya yazarın bizden yapmamızı istediği şeyi yapmaya alışkındır ve sürecin bu kısmına nadiren dahil olurlar.

  • Bunların son günü olduğu için çok mutluyum, kendi sesimi dinlemekten çok yoruluyorum.

  • Henry III ile olan olaylar oldu, açıkçası olduğu gibi özgürlükler alındı.

  • Kariyerim boyunca mı? Bana sorulmasından bıktım, Mel Gibson'ı öpmek nasıl bir şey?

  • Mel Gibson'ı öpmek nasıl bir şey?