Kathryn Bigelow ünlü alıntılar

Her projede izleyicilere 'Vay canına, daha önce hiç böyle bir film izlemedim' diye düşündüren bir şeye gidiyorum ve daha sonra 'Vay canına, daha önce sadece bir kez böyle bir film izledim' diye düşünüyorum. Sinemalarda gördüm ve şimdi Netflix'te veya benzer bir yayın hizmetinde izliyorum.'

Kadınların film çekmesine karşı özel bir direniş varsa, bunu iki nedenden dolayı bir engel olarak görmezden gelmeyi seçiyorum: Cinsiyetimi değiştiremiyorum ve film çekmeyi bırakmayı reddediyorum.

Beni taşıyabilecek film yapımına çekiliyorum. Film sizi içine çekebilir, oraya koyabilir.

Sanatta çalışanlar, tasvirin onay olmadığını bilirler. Öyle olsaydı, hiçbir sanatçı insanlık dışı uygulamaları resmedemezdi, hiçbir yazar onlar hakkında yazamazdı ve hiçbir film yapımcısı zamanımızın dikenli konularını araştıramazdı.

Sinema bu kadar fizyolojik olma kapasitesine sahiptir.

Bir filmin DNA'sını elimde tutmam gerekiyor.

Evrenin ilk tercihinizi ödüllendireceğini asla düşünmezsiniz - sadece bu şekilde çalışmaz.

New York sanat dünyasında öğrendiğim ilkelerle çok fazla sinematik kas çalıştırmaya başladım. Film ilgi çekiciydi. Sanatı seçkinci olarak düşünmeye başladım; film değildi.

Kadınlar için yolculuk, hangi mekan olursa olsun - siyaset, iş dünyası, film - uzun bir yolculuktur.

Filmimiz, Sovyet denizaltı gücünün kahramanlığını, cesaretini ve cesaretini daha önce hiç görülmemiş şekillerde inceliyor.

Üretimde başarılı oluyorum. Bana çok doğal bir ortam gibi geliyor.

Bence sinematik bağlamda şiddet, belirli bir şekilde ele alınırsa çok baştan çıkarıcı olabilir.

Babam bu harika çizgi film figürlerini çizerdi. Hayali karikatürist olmaktı ama bunu asla başaramadı ve bu benim kalbimi kırdı. Sanırım sanata olan ilgimin bir kısmı, asla sahip olamayacağı bir şeye olan özlemiyle ilgiliydi.

Bir yıldız gördüğünüzde geleneksel bir tepki vardır: Onun yolun aşağısındaki belirli bir akıbetin parçası olacağını tahmin edersiniz, bu yüzden o karakter için endişelenmezsiniz.

Resimden filme geçişim çok bilinçli bir hareketti.

Yönlendiren daha fazla kadın olmalı; Bence bunun gerçekten mümkün olduğunun farkındalığı yok.

Benim için en heyecan verici olan şey, güncel, alakalı ve eğlenceli olma fırsatıdır. Bu kutsal kase.

Kesinlikle bir sahnede çekim yapmaya çekilmiyorum, sadece değilim.

Öyle bir zaman gelecek ki, dünya bilim adına modern canlılığa geri dönecek, tıpkı şimdi olduğu gibi din adına tehlikede yanmaya.

Sanırım kendimi bir film yapımcısı olarak düşünmeyi seviyorum.

Gerçekten en yüksek deneyimleri ve en yüksek deneyimlere izin verebilecek dramatik materyalleri arıyorum.

Film yapımında çok ilham verici bulduğum daha kaslı bir yaklaşım olduğunu fark ettim.

Kendilerini aşırı durumlarda bulan kışkırtıcı karakterlere çekiliyorum. Ve sanırım buna sürekli olarak çekiliyorum.

Sakinleşmek ya da rahat etmek istemiyorum. Adrenalini yükselten şeyleri severim.

Kişi kendisi için ahlaki yargılarda bulunmalıdır.

Öte yandan, umut olduğuna inanıyorum, çünkü arıza ve onarım aynı anda gerçekleşiyor.

Bazı bireyler için - bazı askerler, bazı müteahhitler - savaş, diğer her şeyin potansiyel olarak kıyaslandığında soluklaştığı bir tür amaç ve anlam sağlar.

Ben bir 'eylem kadını' mıyım? Kendimi o şekilde düşünmüyorum.

Karakter ve duygusallığın her zaman daha sessiz, daha basit yapılara indirgenmesi gerekmez.

Kendi dışımda duramam ve başka biri olamam.

1988'de satılmayan Aşktan başka bir şey için pilotluk yaptım.

Çok şanslı olduğumu söylemeliyim.

Hiçbir şekilde sansüre inanmıyorum.

Cam tavanı kırmak için yaptığım şeyi yapmam.

Normal hayatta başarılı mıyım bilmiyorum.

Yüksek etkili filmleri severim.

Komünist rejim bunu tarihte parlayan bir an olarak görmedi ve ona hiçbir kahramanlık yüklemedi. Bunu sadece bir kaza olarak sınıflandırdılar.

Bir filmi kimin ya da neyin yönettiği önemli değil; Önemli olan ya ona cevap vermen ya da vermemen.

Sosyal yorumlarla ilgileniyorum.

Filmler şiddete neden olmaz, insanlar yapar. Şiddet varlığımızı tanımlar. Kendini korumak, onu yansıtmaya çalışmaktan daha tehlikelidir.

Benim yaptıklarımla bir erkek film yapımcısının yapabilecekleri arasında gerçekten bir fark yok. Demek istediğim, hepimiz günlerimizi yapmaya çalışıyoruz, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz, bütçemizi yapmaya çalışıyoruz, yapabileceğimiz en iyi filmi yapmaya çalışıyoruz.

Belki de benim lehime olan tek şey çok inatçı olmamdır. 'Hayır'ı pek iyi karşılamam.

Resim daha nadir görülen bir sanat biçimi olsa da, sınırlı bir izleyici kitlesiyle filmi muazzam sayıda insana ulaşabilecek bu olağanüstü sosyal araç olarak tanıdım.

Savaşın kirli küçük sırrı, bazı erkeklerin onu sevmesidir.

Cinsiyetimi değiştiremiyorum ve film yapmayı bırakmayı reddediyorum.

Kadınların film çekmesine karşı özel bir direniş varsa, bunu iki nedenden dolayı bir engel olarak görmezden gelmeyi seçiyorum: Cinsiyetimi değiştiremiyorum ve film çekmeyi bırakmayı reddediyorum. Bir filmi kimin ya da neyin yönettiği önemli değil, önemli olan ya ona cevap vermen ya da vermemen. Yöneten daha fazla kadın olmalı; Bence bunun gerçekten mümkün olduğunun farkındalığı yok. O.

Malzemeyi içgüdüsel olarak seçiyorum - özünde taze ve orijinal olduğunu hissettiğim karakterler var ve sanırım keşfedilmemiş zemini keşfetme fırsatına izin veriyorum.

Televizyon dizisi yapma kriterlerim hiç değişmedi. Daha fazla istikrar istedim, daha çok aile duygusu istedim, hafif komedi yapmak istedim.

Filmde beni gerçekten büyüleyen unsurlardan biri, dünyaya iki kutuplu olarak bakmamaktı. Bize karşı onlar veya doğuya karşı batı, ki bu Soğuk Savaş'ın bir yan ürünüydü.

Kendimi bir film yapımcısı olarak düşünmeyi çok isterim ve değiştiricinin tartışmalı bir nokta olabileceği günü beklerim.