-
Savaşın ve kanın son damlasına ve yakıtın son damlasına, kalbin son vuruşuna kadar uçun.
-
Belki de vurulmak olarak nitelendirilebilecek bir deneyim yaşadım. Aynı zamanda, sadece biri düştüğünde vuruldum diyorum. Bugün başım belaya girdi ama bütün bir deri ile kaçtım.
-
Ancak bazen Gal kanı kendini gösterir. Fransızlar daha sonra saldıracak. Ama Fransız hücum ruhu şişelenmiş limonata gibidir. Azimden yoksundur. İngilizler ise onların Cermen kanından olduklarını fark ederler. Sporcular kolayca uçmaya başlarlar ve İngilizler uçmada bir spordan başka bir şey görmezler.
-
Bir adamın öldürülmesi, savaş zamanında bile hala cinayettir.
-
Acelen ne? Geri dönmeyeceğimden mi korkuyorsun?
-
Altımdaki havadaki her şey, özellikle de tek kişilik ise . . . kaybolur, çünkü arkaya ateş edemez.
-
Rus yazının sıcağında uyuyan bir araba, hayal edilebilecek en korkunç şehitlik aracıdır.
-
Tabii ki, artan uçak sayısıyla, kişi düşmanlarını vurmak için daha fazla fırsat kazanır, ancak aynı zamanda kendi kendini vurma olasılığı da artar.
-
Bir kişi her şeye hevesli olabilir. Bir süre bomba atmaktan çok memnun kaldım. Bu adamları yukarıdan bombalamak bana büyük bir zevk verdi.
-
Ekselansları! Peynir ve yumurta toplamak için değil, başka bir amaç için savaşa girdim.
-
Savaş pilotunun görevi, gökyüzündeki bölgesini devriye gezmek ve o bölgedeki düşman savaşçılarını vurmaktır. Başka her şey saçmalıktır.
-
Düşmanı bulun ve onu vurun. Başka her şey saçmalıktır.
-
Kutunun kalitesi çok az önemli. Başarı, içinde oturan adama bağlıdır.
-
Bir şeyler öğrenmekte hiç iyi olmadım. Geçmek için yeterince çalıştım. Bence yeterli olandan fazlasını yapmak yanlış olurdu, bu yüzden mümkün olduğunca az çalıştım.
-
On bir yaşında küçük bir çocukken Öğrenci Birliği'ne girdim. Öğrenci olmak için özellikle istekli değildim ama babam bunu diledi. Bu yüzden isteklerime danışılmadı.
-
İngilizler muhteşem bir şakaya çarpmışlardı. Beni yakalamak ya da alaşağı etmek istediler.
-
Çok uzaktayken ateş etmeye başladım. Bu sadece bir numaramdı. Onu korkutmak kadar vurmak da istemedim ve onu yakalamayı başardım. Eğrileri uçurmaya başladı ve bu benim yaklaşmamı sağladı.
-
Saldırgan ruh, saldırgan, savaşın her yerindeki en önemli şeydir ve hava da bir istisna değildir.
-
Başarı sadece azim içinde gelişir durmaksızın, huzursuz azim.
-
Eğer bu savaştan sağ çıkarsam, beyinlerimden daha şanslı olacağım.
-
Boelcke'nin bize söylediği her şey Müjde olarak alındı!
-
Her şey rakipler için o Fransız düzenbazlara mı yoksa o cüretkar alçaklara mı, ingilizlere mi sahip olduğumuza bağlı. İngilizleri tercih ederim. Çoğu zaman cüretkarlıkları sadece aptallık olarak tanımlanabilir. Gözlerinde koparılmış ve cüretkar olabilir.
-
Bir kişi birinci, ikinci veya üçüncü rakibini düşürdüğünde, hilenin nasıl yapıldığını bulmaya başlar.
-
Kupa koleksiyonumun tek bir Rus içermemesi üzücü.
-
Güzel mezarına bir taş koyarak düşmüş düşmanı onurlandırdım.
