Matsuo Basho ünlü alıntılar

Bilgelerin izinden gitmeye kalkışmayın. Aradıklarını arayın.

Her gün bir yolculuktur ve yolculuğun kendisi evdir.

Çiçek olmadığını görebileceğiniz hiçbir şey yoktur; Ay olmadığını düşünebileceğiniz hiçbir şey yoktur.

Bir sonbahar gecesi - hayatınızın önemli olmadığını düşünmeyin.

Bilinciniz gerçek zazen'de olgunlaştığında - temiz su gibi saf, sakin bir dağ gölü gibi, herhangi bir rüzgarla hareket etmediğinde - o zaman her şey gerçekleşme aracı olarak hizmet edebilir.

Bütün arkadaşlarım / aya bakmak - çirkin bir demet.

Öncekilerin yollarını aramayın, öncekilerin aradıklarını arayın.

Tapınak çanı duruyor ama yine de çiçeklerden çıkan sesi duyuyorum.

Gerçek şiir, güzel bir hayat sürmektir. Şiir yaşamak, onu yazmaktan daha iyidir.

Ağustosböceklerinin çığlıklarındaki hiçbir şey onların ölmek üzere olduklarını göstermez

Yolculuğun kendisi benim evim.

Rüzgarla birlikte sürüklenen bulutların içimde bir gezinti tutkusu uyandırdığı bir gün geldi ve deniz kıyılarında dolaşmak için bir yolculuğa çıktım

Arkadaşlar sonsuza kadar ayrılıryabancı kazlar bulutta kayboldu

Hasat ayı: Göletin etrafında dolaşıyorum ve gece gitti.

Kış bahçesi, ay bir ipliğe inceltilmiş, böcekler şarkı söylüyor.

Gece yarısı buzdan çatlayan su kavanozunun sesiyle uyandı

Yaz otları, Askerlerin hayallerinden geriye kalan her şey

Bir mısra bestelerken, zihninizi yazdıklarınızdan ayıran bir kıl nefesi olmasın; Bir şiirin bestesi, kocaman bir ağacı kesen bir oduncu veya tehlikeli bir düşmana sıçrayan bir kılıç ustası gibi bir anda yapılmalıdır.

Kyoto'da bile / Guguk kuşunun çığlığını duymak / Kyoto'yu özlüyorum

Yoksulluğun çocuğu - pirinci öğütmeye başlar ve aya bakar.

Ne yazık ki senden ayrılıyorum; Kabuğundan kopmuş bir istiridye gibi gidiyorum ve sonbahar da.

Ay ve güneş sonsuzluğun yolcularıdır. Yıllar bile geçiyor. İster bir teknede hayat boyunca sürükleniyor olun, ister bir ata liderlik eden yaşlılığa doğru tırmanıyor olun, her gün bir yolculuktur ve yolculuğun kendisi evdir.

Çam ağacından, çam ağacını öğrenin; Ve bambudan, bambudan

Eski gölet, kurbağa atlar - plop.

Ey kiraz çığlığından çıkan kriket Kimse ne kadar çabuk ölmen gerektiğini tahmin edemez.

Şafak çiçeklerinin arasında, Tanrı'nın yüzünü görmek ne kadar da uzun.

Sakin ve sakin Bir ağustosböceği sesi kayaya nüfuz eder.

İlk kar yağışı-yarı mamul köprüde.

Sabi, haikai'nin rengidir. Huzurdan farklıdır. Örneğin, yaşlı bir adam zırh ve miğfer giyip savaş alanına giderse veya renkli brokar kimonoyla (rabbine) bir ziyafete katılırsa, [sabi] bu eski figür gibidir.

Bir ömür boyunca üç ila beş haiku şiiri yaratan, bir haiku şairidir. On kişiyi tamamlayan kişi bir efendidir.

Konusunun yüzde yetmiş ila seksenini ortaya çıkaran haiku iyidir. Yüzde elli ila altmışı ortaya çıkaranlardan asla bıkmayız.

Şimdi elli yaşına yakın olan vücudum acı şeftali taşıyan yaşlı bir ağaca, kabuğunu kaybetmiş bir salyangoza, çantasından kopmuş bir torba kurduna dönüştü; Gideceği yeri bilmeyen rüzgarlar ve bulutlarla sürükleniyor. Sabah akşam yolcuların parasını yedim, bir hacının cüzdanını sadaka olarak tuttum.

Saygyo'nun "Yalnızlık olmadan mutsuz olacağım" diye başlayan bir şiir bestelemesi, yalnızlığı efendisi yaptığını gösteriyor.

Eski bir göletin sessizliğini kıran Bir kurbağa suya atladı - Derin bir rezonans.

Eski gölet, sıçrama-sıçrama - bir kurbağa.

Eski gölette kurbağa su sesine daldı

Orkide tütsüyü kelebeğin kanatlarına üfler

Yıl sonu hala hasır şapka ve sandaletlerle

Yıldan yıla, maymunun maskesi maymunu ortaya çıkarır

Yankılarla ellerimi çırparak yaz ayı doğmaya başlar.

Mayıs ayının tüm yağmurlarını toplayan hızlı Mogami Nehri.

Yüz kemik ve dokuz açıklıktan oluşan bu zavallı bedende ruh denen bir şey var, bu tarafa ve en ufak bir esintiyle süpürülen çürük bir perde. Beni ilk başta bir eğlenceden biraz daha fazlasına, sonra hayatımın tüm işine şiire götüren, olduğu gibi ruhtur. Öyle kederli ruhumun arayıştan neredeyse vazgeçtiği, diğer zamanlarda gururlu, muzaffer olduğu zamanlar oldu. Bu yüzden en başından beri, kendisiyle asla barış bulamıyor, yaptıklarının değerinden her zaman şüphe ediyordu.

İlginiz nerede olursa olsun, ona en derin bağlılığınızı getirmediğiniz sürece hiçbir şeyi başaramazsınız.

Gelin, bu acı dolu dünyanın gerçek çiçeklerini görün.

Gel, kelebek Geç oldu - Birlikte gitmek için kilometrelerimiz var.

Eğer yeteneğim olsaydı, düşen Kiraz gevreği gibi şarkı söylerdim

Çıplak bir dalda bir karga tünemiş - sonbahar akşamı

Havada bale... İkiz kelebekler, iki kez beyaz Buluşana kadar çiftleşirler

Gökyüzünü yansıtan menekşeleri yüksek çıplak patikalarda arayın... Dağın tepesindeki mücevherler

Güzel bir kase için bu çiçekleri düzenleyelim... Çünkü pirinç yok